
Ve Karşınızda 100 Derece
2005 Yılı’nda çıkardıkları ‘Kahpe Felek’ adlı albümlerinden bu yana uzun süredir sessiz olan 100 Derece, “Güneşin Oğlu” filminin soundtrack’i ile yine gündemde. Filmin seti de sayılan Baykuş Cihangir’de hem soundtrack hakkında hem de önümüzdeki dönemdeki planları hakkında hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
2005’te bir albüm çıkardınız ve oldukça uzun bir ara verdiniz. Bu ara süresince neler yaptınız?
Barış: Askerlik yaptık. Yeni albümün demolarını hazırladık ve ufak bir kadro değişikliği geçirdik. Ve bunlar haricinde de bir film müziği yaptık.
Onur’un gruba dahil oluşu nasıl gerçekleşti?
O: Benim bir punk grubum vardı ve konserlere hep 100derece cover’lardık. “Sabret” ile başlardık. Yine bir gün çalarken bir baktık Barış’la Uluç geldi, rüya görüyoruz zannettik. “Sabret” bittikten sonra da hemen “Napolyon” çaldık. Ardından da zaten olaylar gelişti.
Uluç: Ben de “Barış bak bizim parçayı cover’lıyorlar” diyordum :)
B: Parçayı bir yerden biliyorum diyordum kendi kendime. Ama bizim olduğunu anlayamadım.
Şuan en çok gündemde olan konunuz tabii ki Haluk Bilginer ve Özgü Namal’ın oynadığı ‘Güneşin Oğlu’ adlı filmin soundtrack’i. Nasıl gelişti bu mevzu?
B: Filmin yönetmeni Onur Ünlü albümümüzü dinlemiş. “Kahpe Felek” parçasını çok beğenmiş ve oradan yola çıkıldı. Şarkının sözleri de sanki film için yazılmış gibi bir espri oldu. Onun üzerine bu tatta parçalar yakalayabilir miyiz diye bir teklif geldi. Biz de neden olmasın diye düşünerek o parça üzerinden yürüdük. Filimin senaryosunu alıp okuduk hep beraber. Onun üzerinden birkaç şey çıkardık. Karakter üzerinden, filmin genel temasından birkaç eskiz yaptık ve hemen işe koyulduk. Üretim safhası biraz hızlı ve yoğun oldu. Heyecanlı oldu, güzel oldu. Senaryo çok güzel ve zevkli aynı zamanda da baya eğlenceli ve komik. Bizim müziğimiz de mizah ve ironi üzerine kurulu söz aldatmacaları ile dolu. Film de buna uygun bir film olduğu için paralel ilerledi.
Onur: Açıkcası ben gruba katıldıktan 3-4 ay sonra şarkıları oluşturduk ve çaldık.
B: Bizim için de çok yeni bir tecrübeydi film müziği yapmak. Birçok parça çıkardık ama sonra onları da eleyerek birkaçın üzerine yoğunlaştık. Devamında da prova, prova ve prova. Bir de benim film çekilirken filmin setinde olma gibi br şansım oldu. Oyuncuları, karakterli görmek ve o atmosferi yaşamak ayrı bir artı oldu müziği yaparken.
Sountrack’te kaç parçanız bulunuyor?
B: “Kahpe Felek” var albümden. “Rüzgar Hep Aynı Esmez”in enstrümantal versiyonu var.
O: Yeni olarak da “Mavra” diye film için yazdığımız bir parça var.
B: Özgü Namal ile birlikte de Fransız bir parça var cover, “Çapkın Kız” diye.
Özgü Namal ile çalışmak nasıldı, ne düşünüyorsunuz bu konuda?
B: Sanatın başka kolundan bir insan ile ilk defa çalışıyoruz. Sonuçta çok başarılı bir oyuncu kendisi. Daha çok bir heyecan vardı aslında çalışmada, aramızdaki elektrik nasıl olacak filan diye. Ama daha ilk provada olay tamamdı, gayet güzel söyledi. O da çalışmış evde; sözler, vokaller filan. Bu arada şarkının sözleri Ülkü Aker’e ait. Hatta bu şarkıyı eskiden de Gönül Yazar cover’lamış. Biz de kendimize göre yorumlayarak çok güzel bir iş çıkardık.
Peki önümüzdeki günler için neler planlıyorsunuz? Albüm olsun konser olsun?
B: Filmdeki “Mavra” parçasına bir klip çekilecek. Ardından bizim iki tane yeni single’ımız var. “Alacakaranlık” ve “Anlamak Lazım” isimli. Yılbaşından sonra onlara da klip çekmeyi düşünüyoruz. Bol bol da konser vermeyi düşünüyoruz tabii ki. 2009 sonu gibi de albüm düşünüyoruz. Parçalar çoktan hazır diyebilirim, çok fazla parça birikti. Biz de biran önce onu sevenlerle, dinleyicilerle paylaşmak istiyoruz. En yakın 5 Aralık’ta Kemancı’da konserimiz var.
Hani hep verilen aralarda müzisyenleri bir takım başka müzisyenler etkiler ve yön verir onlara. Bu ara dönemde sizler de birilerinden etkilendiniz mi ya da müziğinizde bir değişim yaşandı mı? Yoksa hala eski 100derece misiniz?
B: Gelişim ve değişim kaçınılmaz aslında. Hepimizin dinlediği farklı yeni şeyler var.
O: Son şarkılarımızda biraz country, rockabilly etkileşimleri var. İlk albüm daha ska’ydı ama bu ikinci albüm daha rock’n roll.
B: Reggea esintileri de var.
Son olarak 100derece üyelerinin 24 saati nasıl geçiyor?
B: Ben çalışıyorum. Arada bir içiyorum, sonra müzik dinliyor ve yeni şarkılar yapıyorum.
U: Ben spor yapıyorum, yüzüyorum, çizim yapıyorum 3D ve playstation oynuyorum.
O: Benim ise okul, iş ve 100 derece
İpek ATCAN
Blue Jean - Aralık 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder