4 Temmuz 2009 Cumartesi

HAYDUT


DİKKAT HAYDUT! KAÇIN!

“Olsun Varsın” adlı ilk albümünü yayınlayan bir grup Haydut ile Cihangir Olivia’da eğlenceli bir sohbet gerçekleştirdik. Grubun adı Haydut ama bu kelimeyi nasıl alacağınıza bağlı. Kendileri de söylüyor zaten; kimine göre “vay sevimli haydutlar geldi” kimine göre de “Vay haydutlar!”. İsim seçmenin de zor bir şey olduğunu kabul ediyorlar. Evet, Haydut, çünkü onlar muzırlar ve insanları şaşırtmayı seviyorlar.

Öncelikle grubun kuruluş aşamasından başlayalım…
Volkan:
Yaklaşık 10 sene kadar önce kuruldu grup. Üniversitedeyken İnanç ile tanıştım ve onun da gitar çaldığını öğrendim. Zaten hep müzik yapmak istiyordum. Grup kuralım dedik ve barlarda çalmaya başladık.
Albüm kapağınız ve grubun ismi bir bütün oluşturuyor…
Volkan: Onu benim kardeşim İpek yaptı. İlk başta İnanç şöyle mi olsa böyle mi olsa düşünüyordu. Bir sürü fikirler çıktı. Dayak yemiş olalım, yakalanmış gibi olalım filan. İpek’le bunları paylaşınca “yolla bakayım fotoğrafları” dedi ve o yaptı. Dayanamadı, benim gibi sabırsız o da. Herkesin fark etmeyeceği ufak ufak oyunlar var kapakta. Şimdi söylemeyeyim ama güzel göndermeler var. Onları da İpek bulmuş, küçük küçük oyunlar yapmış kendi kendine :)
Albüm sizlere ne ifade ediyor?
Volkan:
Ben doğma büyüme Rizeliyim. İlk İstanbul’a geldiğimde kuzenim beni Kemancı’ya götürmüştü ve ben “Vay be! Bir gün ben burada sahneye çıkacağım.” demiştim. 4 sene sonra, yani 23 yaşlarımda, orada çıktım ve çaldım. Benim hayatta böyle bir durumum vardır. Yapacağım der ve yaparım. Bu albüm de öyle benim için.
Sancak: Taksim piyasasında çaldığımız dönemleri hatırlayınca, şu anda olduğumuz nokta o zamanki bütün uğraşlarımızın birikimi. Öte yandan Haydut çok güzel bir olgu ve son 1,5 sene zarfında beraber bir sürü şey yaptık. Yani benim için başlangıç anlamı da taşıyor.
Özcan: Neredeyse liseden beri barlarda, çeşitli mekanlarda cover yaparken, kendi bestemi çalayım daha büyük kitlelere yayılsın istiyorsun. Daha önce Öztürk’le de çaldım ama “benim grubum” dediğim kendimi ait hissettiğim ilk grup Haydut.
İnanç: Çok güzel oldu, çok mutluyum. Herkes söyledi zaten, söyleyecek bir şey kalmadı.
Peki nelerden besleniyorsunuz?
Volkan:
Beni besleyen başlıca şey yalnızlık, yalnız kaldığım zamanlar. Bulunduğum ortam. Aslında ne kadar eğlenceli besteler yapsak da o eğlenceli besteler hüzünlü zamanlarda çıkabiliyor.
İnanç: Parça yazmak benim çok zevk aldığım bir keşif. Mesela son günlerde durmadan Hayyam okuyorum. Sürekli değişiyor. Yani bir ay sadece halk müziği dinlerken bir ay sadece dans müziği dinleyebiliyorum. Ama anlık yazıyorum ben. Çok büyük bir nefret de olabiliyor, çok büyük bir bağlılık da.
Haydut olarak en büyük hayaliniz ne?
Volkan:
Ben Önder’e söyledim, Metallica geldiğinde bizi alt grup yapacak. Sözleşmede yazıyor… :) Şaka bir yana en büyük hayalim Haydut’un devam etmesi. Sürekli müzik yapalım ve eğlenmeye devam edip insanlara bir şeyler anlatalım.
Özcan: Yükselen ve sonradan düşen grafiği çizmemek olabilir.
Son olarak söylemek istedikleriniz?
İnanç:
Ben ilk Blue Jean aldığımda 13 yaşında filandım ve çok önemliydi, tek kaynaktı. Beş adam görüyorsun ve yanında Bon Jovi yazıyor :)
Volkan: Bir arkadaşım Blue Jean’den kesip biçip kalın bir klasör oluşturmuştu. Bir gün bana verdi, al incele diye ve ben onu kaybettim :) Yıllar sonra unutmamış sordu tekrar. Gerçekten hayatımızda büyük yer edinen bir dergi. Birçok yabancı grubu onun sayesinde tanıdık.

CANLI HAYDUT COVER’LARI
Haydut konserlerinde grubun kendi parçaları dışında Neşet Ertaş, Bülent Ortaçgil, MFÖ, Barış Manço ve Yeni Türkü’den birer parçanın cover’ını da duymak mümkün.


İpek ATCAN
Blue Jean - Haziran 2009

Hiç yorum yok: