6 Şubat 2008 Çarşamba

- THE GATHERING (with Rene Rutten) -


Hollanda metali son yıllarda Ayreon, Within Temptation, After Forever ve tabii ki sizinle uluslararası düzeyde başarılı bir konuma geldi. Hala yolda olan şeyler var mı?
Hollanda’nın gothic metal dünyasının içinde tam anlamıyla bulunmadığımızdan bilmiyorum. Sanırım orijinallerinden birçok zayıf taklitler alacağız. Bu her zaman böyle olur.
Daha önce iki kez Türkiye’de konser vermiştiniz. Bu konserlerle ilgili bir şeyler hatırlıyor musun?
Türkiye’de gerçekten çok hoş ve oldukça fanatik fanlarımız var. İki festivali de çok sevmiştik, çok güzel organize edilmişti aynı zamanda etrafı gezme şansımız da olmuştu ki bu çok hoş! Türkiye’de tekrar çalmayı dört gözle bekliyorduk.
Büyük bir Pink Floyd fanı olduğunu biliyoruz. Onları hiç canlı olarak izleme fırsatın oldu mu?Hiç Pink Floyd coverı yapmayı düşündünüz mü?
Evet onları 1989 yılında canlı olarak izledim. Birkaç sene önce ‘One Of These Days’ parçalarını coverlamıştık ama kaydetmedik.
Syd Barrett öldüğünde ne düşündün?
Müzikte çok yaratıcı olan biri uyuşturucudan uzak duramadığında ve akıl sağlığını koruyamadığında müzik yapma yeteneğini kaybediyor. Bu gerçekten çok üzücü. O öldü ve umarım şimdi rahat etmiştir ve şimdi daha huzurludur...
Son zamanlarda en çok hangi albümleri dinliyosun?
Mogwai’nin son albümünü, Celtic Frost’u, Editors’u, bir takım post rock grupları. Ama en çok Philip Glass’ı.
Türkiye konseri için sürprizleriniz var mı?
Her zaman yaptığımız gibi çalacağız ve yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışacaız.
Çok iyi albüm satışına sahip olmamanıza rağmen oldukça sık konser veriyorsunuz. Sadece grup yaşamınızı sürdürmenize maddi açıdan yetiyor mu yoksa grup dışında başka meslekleriniz var mı?
Hayır, biz canlı çalmak için yaşıyoruz. Ama son günlerde sponsorumuz olmadıkça bu oldukça zor. CD satışları gitgide daha da kötüye gitmekte ve eğer böyle devam ederse hepimiz profesyonel bir şekilde müzikle uğraşmayı bırakıp kendimize birer iş bulmak zorunda kalacağız, artık turneye çıkamayacağız v.b. Ve internetten şarkıların indirilmesi bizim gibi gruplar ve bütün müzisyenler için çok kötü. Belki insanlar için internet çok iyi çünkü internet üzerinden her şeyi bulabiliyorlar ama bu müziği öldürüyor.
"Home" ve "Souvenirs” alvümlerinizin kapakları ne anlatıyor?
Ne görmek isterseniz! : )
Oldukça köklü bir grupsunuz, 15 yılı geride bıraktınız ama her zaman mütevazı oldunuz. Hiç büyümek konusunda endişeniz olmadı mı? Yoksa özellikle mi büyümekten uzak durdunuz?
Büyümek tabii ki harika bir şey ama her zaman değil. Bizler müzisyeniz, medyanın oyuncağı değiliz ama eğer bunu seçseydik yaptığımız işle tanınmazdık çünkü medya bunu görmezden gelebiliyor..
Anneke anne olduktan sonra grupta değişiklikler oldu mu? Bu çalışmalarınızı etkiledi mi?
Ben de yakın zamanda baba olabilirim! : ) Herşey, büyük ya da küçük, yaratıcı tarafınızı her zaman etkiler. Ve Anneke’nin anne olması gerçekten büyük bir şey ve tabii ki bazı şeyleri etkilerdi.
Century Media ile yollarınızı ayırdınız. Şimdi geriye dönüp baktığınızda bu karardan memnun musunuz?
Evet, artık kendimizi özgür hissediyoruz. Bundan asla pişmanlık duymayacağız!

İpek Atcan
Kasım 2006 - Blue Jean

Hiç yorum yok: