
İlk albümünüzde istediğiniz başarıya ulaşabildiniz mi?
İlker: İstediğimiz başarı derken, öyle çok büyük bir hedefimiz, çok satmak gibi bir derdimiz yoktu zaten Sadece mümkün olduğunca çok konser verelim istiyorduk. Zaten ilk albümümüz “Hikayeler Anlatıldı” sonrasında da bayağı konser verdik. Bir nevi istediğimiz başarıya ulaştık diyebiliriz. Ama bu albümümüzde daha da çok konser vermek istiyoruz tabii ki.
Birol: Öyle albüm yapalım diye başlamadığımız için çok büyük kaygımız yoktu zaten ama yinede hedeflediğimiz satış rakamına ulaştık, gayette mutlu olduk, konserler verdik, ulaşmak istediğimiz insanlara ulaştık.
Peki iki albüm arası neden bu kadar uzadı? 2006 içerisinde albüm çıktı çıkacak diye bekliyorduk?
B: Evet neredeyse 2005 Ekim ayından beri çalışıyoruz.
Murat: Ya şimdi birçok aksilik oldu. Prodüktörümüz Haluk Kurosman bacağını incitti. Sonra Mayıs-Haziran ayları konser dönemi oldu, bol bol konser verdik. Birde ilk albümümüzün kayıtları yirmi günde filan bitti. İkinci albüme başlamadan önceki isteğimiz acele etmemekti.
Bu albümde biraz tarzınız değişti, parçalarınız daha bir elektronik?
İ: Aslında biz elektroniği sadece süsleme amaçlı olarak kullandık, altyapıyı güçlendirici biraz daha dinamizm katıcı olsun diye. Yani parçalar biraz daha hareketlensin diye. İlk albümden sonra yapmış olduğumuz röportajlarda da söylüyorduk zaten elektronik temalar kullanmayı düşündüğümüzü. İnsanlar tabii “Elektronik mi, nasıl yani” diye tepkiler veriyorlardı.
B: Evet müzik bayağı değişti yani akor yapıları filan ya da melodiler belki değişmedi ama yine de oldukça değişti... “Hikayeler Anlatıldı” da ne yapmak istiyorsak onu yaptık daha sonra akustik bir şeyler yapmak istedik onu da yaptık. Bugün de bunu hissediyoruz ve şanslıyız ki hissettiğimizi yansıtmamıza izin veren prodüktörümüz ve şirketlerimiz var. Onlar bir aile ise, rahat bir aileye sahibiz:)
Arda: Ama tabii ikisinin yeri çok farklı yani Gripin’i gerçekten çok sevenler bu albümden şarkılar dinleyince ilk albümü ayrı tutabiliyorlar, “Çok güzel ama önceki mi yeni albüm mü?” gibi laflar edebiliyorlar ama bunu da beğeniyorlar tabii :)
Bu albüm içinde bir akustik versiyon düşünüyor musunuz?
Birol: bunun için akustik mi yaparız yoksa daha da elektronik bir ikinci baskı mı yaparız, yapmaz mıyız bilmiyorum.
İlk klip parçanız ‘Böyle Kehpedir Dünya’ olacak. Bunun seçimini nasıl yaptınız? Mesela ben ilk albümünüzdeki klipleri pek beğenmiyordum ve sanırım genel yargı da öyle peki ya şimdi nasıl olacak?
İ: Biz de beğenmiyorduk :)
B: İlk klibimiz çok talihsizdi. Anlaştık, sonra anlaşma bozuldu filan. İkincisi bütçesine göre yine daha görünür olduğumuz bir klipti. Üçüncüsü ise bence görsel olarak çok güzeldi yalnız şarkı ile bütünlüğü yoktu. Ama o hayatımız boyunca çekip çekebileceğimiz tek 35mm’lik klipti bir daha da öyle bir şey çekemeyiz herhalde. Birde klip olayı çok acayip bir şey yani bir Lord Of The Rings’e film çekmek gibi. İnsanlar kitabı okuyup kafalarında bir şey yaratıyorlar daha sonra çekilen film farklı çıkıyor.
M: Aslında albüm çıkışının bu kadar sarkmasının sebebi de bu. Fotoğraflar olsun, albüm artwork’ü olsun, klip olsun... Hepsinde daha titiz çalışmaya çalıştık. Gerçekten içimize sinen bir şey olsun istedik.
B: Zaten ne zaman çekersek o zaman çıkalım istiyoruz. Bekleme sebeplerimizden biride bu. İkinci klibimiz ise Emre Aydın’la olan düetimiz olabilir. Aslında diğer düetlere de çekebiliriz. Düetlerin yanında ‘Sana Ne Bundan’a da çekebiliriz. Yani bunların içinden iki veya üç tanesine çekmeyi düşünüyoruz:) Zor bir şey memleketimizde. Klip çekmek değil de yayınlatmak:)
Bu albümden beklentileriniz neler?
A: Sonuçta temelimiz var, yeni bir başlangıç yapmıyoruz, bizi dinleyen bir kitle var. Yani belli bir dereceden başlayacağız sonuçta. Bu albümde de ekibin olgunlaştığını düşünürsek, daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.
İ: Daha fazla kitleye ulaşmak, daha fazla insana Gripin’i sevdirmek..
B: Yani istiyoruz ki insan bunu dinlesin, hissetsin ve paylaşalım. Ne bileyim kafasında bir soru işareti oluşsun, kendi hayatında bir aşk acısı, bir dostluk veya başka bir şey varsa onunla bütünleştirsin istiyoruz.
M: Müziğe başladığımızdan beri hedef müzikle hayatımızı geçindirebilme yani işimizin müzik olması. İlk albümde de böyleydi, şimdi de böyle ve biraz daha yaklaştığımızı düşünüyorum.
Bas gitaristiniz Evren askere gitti peki albümde o mu çaldı? Ve konserler de size kim eşlik edecek?
İ: Araştırmalarımız hızla sürüyor:)
B: 1 Ocak’a kadar zaten konserimiz yok. Birileri çalacak işte:) Kafamızda özellikle birileri yok tanıdığımız ama bakalım.
Bu albümünüzde üç adet düet bulunuyor biri Pamela, Emre Aydın ve Manga’dan Ferman ile. Buna nasıl karar verdiniz, söz yazımında nasıl bir yol izlediniz?
A: Mesela ‘Zor Geliyor’ şarkısında bir bayan vokale ihtiyacımız vardı ve Pamela’da karar kıldık sağ olsun o da bizi kırmadı. Aynı şekilde ‘Baba Mesleği’nde öyle bir vokale ihtiyaç vardı Ferman’la konuştuk filan.
İ: Emre’nin söze katkısı oldu, müziğe de katkısı oldu. Ferman’la ise ilk albümüzün ikinci baskısından beri konuşuyorduk beraber bir şeyler yapalım diye. Onla beraber yaptığımız parçada da bir konuşma bölümü vardı ve oldu işte:)
B: Emre’nin Söze katkısı oldu derken yani biz kilitlenmiştik artık. En son çıkan parçalarımızdan biri ‘Sensiz İstanbul’a Düşmanım’. Yani nakaratı yazdık, ikinci bölümle ilgili bir şeyler var ama başı yok, giremedik parçaya ama Emre girdi ve tam girdi:) Yani sadece sözlerle değil melodi ve vokalle ilgili bölümde de Emre’nin katkısı var yani bu tam bir Gripin-Emre Aydın şarkısı oldu. Ferman’la yaptığımız ‘Baba Mesleği’ şarkısında sözler Murat, Haluk Kurosman ve bana ait ama Ferman kendi söylediği kısmı kendi düzenledi. Çok komikti, geldi stüdyoya girdi, çalıştı ve “tamam oldu” dedi:) Bizim şarkılarımız düet yaptığımız kişilere her açıdan açık, istedikleri şekilde değiştirebilirler. Seviyoruz düet yapmayı:)
Albüm yapım aşaması nasıldı? Söz yazımı olsun, müzik olsun...
B: Mesela bu albümde Murat’ın, benim, Evren’in, Haluk’un sözleri var. Bunun dışında ortak yazılmış şarkılar var. Ama mesela geçen seferki albümümüzde müzik Evren ve bana aitti arada bazı şarkılarda Murat da devreye giriyordu ama bu sefer komple müzik de dahil tam bir grup çalışması yaptık. Yani daha bir Gripin müziği oldu. Albümün adının “Gripin” olmasının sebebi de biraz bu.
Albümde çok güvendiğiniz, “Kesin patlayacak” dediğiniz şarkılar var mı?
B: Biz biraz uzun sürede üretiyoruz ya sanırım “Budur” diyeceğimiz şarkıları beklemek istediğimizden dolayı. Ve hiçbir zaman 14 şarkı, 15 şarkı olmuyor. 10 işte:) Elediğimiz şarkılar da var tabii onlarda öbür albüme kaldı:)
A: Şuan hepsi ayrı ayrı güzel bence ama Emre Aydın ile olan şarkı gerçekten süper.
Albüm çıkmamasına rağmen bazı konserlerinizde yeni parçalarınıza yer veriyorsunuz, insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
B: Bir keresinde ‘Böyle Kahpedir Dünya’ şarkısını aynı konserdeki ikinci çalışımızda insanlar bayağı hoşnut görünüyorlardı. Hatta nakaratlara eşlik ediyorlar gibi bile geldi:)
M: Hatta sanırım Adana konseriydi konserde bir tek ‘Elalem’ ve ‘Zor Geliyor’ şarkılarına “Bir daha, bir daha” diye tezahürat ettiler. ‘Elalem’ tamam eski şarkımız biliniyor ama ‘Zor Geliyor’a da böyle olması ilginçti yani:)
Yakın tarihte konserleriniz var mı?
B: En yakın yılbaşında, 31 Aralık tarihinde var. Ondan sonra iki ay kadar konser vermeyeceğiz. Şuan çıldırıyoruz yani biran önce çıkıp şarkılarımızı çalalım diye ama albüm öncesi röportajlar olsun, son hazırlıklar olsun biraz beklemeliyiz.
İ: Evet yani böyle parçaları dinlerken bir ürperme geliyor, haydi çalalım diye.
İlker: İstediğimiz başarı derken, öyle çok büyük bir hedefimiz, çok satmak gibi bir derdimiz yoktu zaten Sadece mümkün olduğunca çok konser verelim istiyorduk. Zaten ilk albümümüz “Hikayeler Anlatıldı” sonrasında da bayağı konser verdik. Bir nevi istediğimiz başarıya ulaştık diyebiliriz. Ama bu albümümüzde daha da çok konser vermek istiyoruz tabii ki.
Birol: Öyle albüm yapalım diye başlamadığımız için çok büyük kaygımız yoktu zaten ama yinede hedeflediğimiz satış rakamına ulaştık, gayette mutlu olduk, konserler verdik, ulaşmak istediğimiz insanlara ulaştık.
Peki iki albüm arası neden bu kadar uzadı? 2006 içerisinde albüm çıktı çıkacak diye bekliyorduk?
B: Evet neredeyse 2005 Ekim ayından beri çalışıyoruz.
Murat: Ya şimdi birçok aksilik oldu. Prodüktörümüz Haluk Kurosman bacağını incitti. Sonra Mayıs-Haziran ayları konser dönemi oldu, bol bol konser verdik. Birde ilk albümümüzün kayıtları yirmi günde filan bitti. İkinci albüme başlamadan önceki isteğimiz acele etmemekti.
Bu albümde biraz tarzınız değişti, parçalarınız daha bir elektronik?
İ: Aslında biz elektroniği sadece süsleme amaçlı olarak kullandık, altyapıyı güçlendirici biraz daha dinamizm katıcı olsun diye. Yani parçalar biraz daha hareketlensin diye. İlk albümden sonra yapmış olduğumuz röportajlarda da söylüyorduk zaten elektronik temalar kullanmayı düşündüğümüzü. İnsanlar tabii “Elektronik mi, nasıl yani” diye tepkiler veriyorlardı.
B: Evet müzik bayağı değişti yani akor yapıları filan ya da melodiler belki değişmedi ama yine de oldukça değişti... “Hikayeler Anlatıldı” da ne yapmak istiyorsak onu yaptık daha sonra akustik bir şeyler yapmak istedik onu da yaptık. Bugün de bunu hissediyoruz ve şanslıyız ki hissettiğimizi yansıtmamıza izin veren prodüktörümüz ve şirketlerimiz var. Onlar bir aile ise, rahat bir aileye sahibiz:)
Arda: Ama tabii ikisinin yeri çok farklı yani Gripin’i gerçekten çok sevenler bu albümden şarkılar dinleyince ilk albümü ayrı tutabiliyorlar, “Çok güzel ama önceki mi yeni albüm mü?” gibi laflar edebiliyorlar ama bunu da beğeniyorlar tabii :)
Bu albüm içinde bir akustik versiyon düşünüyor musunuz?
Birol: bunun için akustik mi yaparız yoksa daha da elektronik bir ikinci baskı mı yaparız, yapmaz mıyız bilmiyorum.
İlk klip parçanız ‘Böyle Kehpedir Dünya’ olacak. Bunun seçimini nasıl yaptınız? Mesela ben ilk albümünüzdeki klipleri pek beğenmiyordum ve sanırım genel yargı da öyle peki ya şimdi nasıl olacak?
İ: Biz de beğenmiyorduk :)
B: İlk klibimiz çok talihsizdi. Anlaştık, sonra anlaşma bozuldu filan. İkincisi bütçesine göre yine daha görünür olduğumuz bir klipti. Üçüncüsü ise bence görsel olarak çok güzeldi yalnız şarkı ile bütünlüğü yoktu. Ama o hayatımız boyunca çekip çekebileceğimiz tek 35mm’lik klipti bir daha da öyle bir şey çekemeyiz herhalde. Birde klip olayı çok acayip bir şey yani bir Lord Of The Rings’e film çekmek gibi. İnsanlar kitabı okuyup kafalarında bir şey yaratıyorlar daha sonra çekilen film farklı çıkıyor.
M: Aslında albüm çıkışının bu kadar sarkmasının sebebi de bu. Fotoğraflar olsun, albüm artwork’ü olsun, klip olsun... Hepsinde daha titiz çalışmaya çalıştık. Gerçekten içimize sinen bir şey olsun istedik.
B: Zaten ne zaman çekersek o zaman çıkalım istiyoruz. Bekleme sebeplerimizden biride bu. İkinci klibimiz ise Emre Aydın’la olan düetimiz olabilir. Aslında diğer düetlere de çekebiliriz. Düetlerin yanında ‘Sana Ne Bundan’a da çekebiliriz. Yani bunların içinden iki veya üç tanesine çekmeyi düşünüyoruz:) Zor bir şey memleketimizde. Klip çekmek değil de yayınlatmak:)
Bu albümden beklentileriniz neler?
A: Sonuçta temelimiz var, yeni bir başlangıç yapmıyoruz, bizi dinleyen bir kitle var. Yani belli bir dereceden başlayacağız sonuçta. Bu albümde de ekibin olgunlaştığını düşünürsek, daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.
İ: Daha fazla kitleye ulaşmak, daha fazla insana Gripin’i sevdirmek..
B: Yani istiyoruz ki insan bunu dinlesin, hissetsin ve paylaşalım. Ne bileyim kafasında bir soru işareti oluşsun, kendi hayatında bir aşk acısı, bir dostluk veya başka bir şey varsa onunla bütünleştirsin istiyoruz.
M: Müziğe başladığımızdan beri hedef müzikle hayatımızı geçindirebilme yani işimizin müzik olması. İlk albümde de böyleydi, şimdi de böyle ve biraz daha yaklaştığımızı düşünüyorum.
Bas gitaristiniz Evren askere gitti peki albümde o mu çaldı? Ve konserler de size kim eşlik edecek?
İ: Araştırmalarımız hızla sürüyor:)
B: 1 Ocak’a kadar zaten konserimiz yok. Birileri çalacak işte:) Kafamızda özellikle birileri yok tanıdığımız ama bakalım.
Bu albümünüzde üç adet düet bulunuyor biri Pamela, Emre Aydın ve Manga’dan Ferman ile. Buna nasıl karar verdiniz, söz yazımında nasıl bir yol izlediniz?
A: Mesela ‘Zor Geliyor’ şarkısında bir bayan vokale ihtiyacımız vardı ve Pamela’da karar kıldık sağ olsun o da bizi kırmadı. Aynı şekilde ‘Baba Mesleği’nde öyle bir vokale ihtiyaç vardı Ferman’la konuştuk filan.
İ: Emre’nin söze katkısı oldu, müziğe de katkısı oldu. Ferman’la ise ilk albümüzün ikinci baskısından beri konuşuyorduk beraber bir şeyler yapalım diye. Onla beraber yaptığımız parçada da bir konuşma bölümü vardı ve oldu işte:)
B: Emre’nin Söze katkısı oldu derken yani biz kilitlenmiştik artık. En son çıkan parçalarımızdan biri ‘Sensiz İstanbul’a Düşmanım’. Yani nakaratı yazdık, ikinci bölümle ilgili bir şeyler var ama başı yok, giremedik parçaya ama Emre girdi ve tam girdi:) Yani sadece sözlerle değil melodi ve vokalle ilgili bölümde de Emre’nin katkısı var yani bu tam bir Gripin-Emre Aydın şarkısı oldu. Ferman’la yaptığımız ‘Baba Mesleği’ şarkısında sözler Murat, Haluk Kurosman ve bana ait ama Ferman kendi söylediği kısmı kendi düzenledi. Çok komikti, geldi stüdyoya girdi, çalıştı ve “tamam oldu” dedi:) Bizim şarkılarımız düet yaptığımız kişilere her açıdan açık, istedikleri şekilde değiştirebilirler. Seviyoruz düet yapmayı:)
Albüm yapım aşaması nasıldı? Söz yazımı olsun, müzik olsun...
B: Mesela bu albümde Murat’ın, benim, Evren’in, Haluk’un sözleri var. Bunun dışında ortak yazılmış şarkılar var. Ama mesela geçen seferki albümümüzde müzik Evren ve bana aitti arada bazı şarkılarda Murat da devreye giriyordu ama bu sefer komple müzik de dahil tam bir grup çalışması yaptık. Yani daha bir Gripin müziği oldu. Albümün adının “Gripin” olmasının sebebi de biraz bu.
Albümde çok güvendiğiniz, “Kesin patlayacak” dediğiniz şarkılar var mı?
B: Biz biraz uzun sürede üretiyoruz ya sanırım “Budur” diyeceğimiz şarkıları beklemek istediğimizden dolayı. Ve hiçbir zaman 14 şarkı, 15 şarkı olmuyor. 10 işte:) Elediğimiz şarkılar da var tabii onlarda öbür albüme kaldı:)
A: Şuan hepsi ayrı ayrı güzel bence ama Emre Aydın ile olan şarkı gerçekten süper.
Albüm çıkmamasına rağmen bazı konserlerinizde yeni parçalarınıza yer veriyorsunuz, insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
B: Bir keresinde ‘Böyle Kahpedir Dünya’ şarkısını aynı konserdeki ikinci çalışımızda insanlar bayağı hoşnut görünüyorlardı. Hatta nakaratlara eşlik ediyorlar gibi bile geldi:)
M: Hatta sanırım Adana konseriydi konserde bir tek ‘Elalem’ ve ‘Zor Geliyor’ şarkılarına “Bir daha, bir daha” diye tezahürat ettiler. ‘Elalem’ tamam eski şarkımız biliniyor ama ‘Zor Geliyor’a da böyle olması ilginçti yani:)
Yakın tarihte konserleriniz var mı?
B: En yakın yılbaşında, 31 Aralık tarihinde var. Ondan sonra iki ay kadar konser vermeyeceğiz. Şuan çıldırıyoruz yani biran önce çıkıp şarkılarımızı çalalım diye ama albüm öncesi röportajlar olsun, son hazırlıklar olsun biraz beklemeliyiz.
İ: Evet yani böyle parçaları dinlerken bir ürperme geliyor, haydi çalalım diye.
İpek Atcan
Ocak 2007 - Blue Jean
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder