24 Nisan 2009 Cuma

PORTECHO


KARANLIK, İÇEDÖNÜK VE PLASTİK

Bundan 2 sene kadar önce çıkardıkları “Undertone” ile büyük ses getiren ve yurtdışında da birçok yerde sahne alan Portecho yeni albümleri “Studio Plastico” tekrar karşımızda.


İlk albümle ikinci albüm arasında neler oldu oradan başlayalım.
Tan Tunçağ: Araya Deniz'in askerliği girdi. O yüzden 2,5 sene sonra yeni albüm yapınca o farklılık da iyice büyük oluyor iki albüm arasında. Tekdüze dans ritimlerinden biraz daha dışarı çıktık, breakdance, breakbeat, R&B gibi değişik, daha kırık ritimlere yol aldık.
Deniz Cuylan: Daha kişisel, içedönük bir albüm oldu diyebiliriz.
Sizin ayrı yaptığınız projeler, Mira ve Norrda'nın ikisi de Portecho'nun aksine downtempo albümlerdi. Onların buna etkisi olmuş olabilir mi?
Tan: Portecho’nun başarısı sadece ritimlerinden kaynaklanmıyor; sözler, konsept, kelimeler ve şarkıların kendi konstrüksiyonu ve içindeki kontrastlar. İkinci albümde daha çok var bu, alaycı bir albüm, kendisiyle de, dans müziğiyle de dalga geçiyor.
Deniz: Birinci parça 'Studio Plastico'da "Get into a smaller size" diye bir söz var. O önemli bir söz. Biz kendi huzurumuzu orada bulacağımızı hissediyoruz. Dünyanın çok noktasında çalıp, çok popüler kitlelere ulaşmaya çalışmayıp, nerde mutluysak onun peşinde koşmayı ve o yüzden genel olarak işlerin boyutunu küçültmeyi kendimize huzur sağlayacak bir çözüm olarak gördük. Nerede huzurluysan oraya git ve orada mutlu olmayı bil.
Şarkıların ortaya çıkışı ve prodüksiyon aşaması nasıl oldu?
Tan: Albümü hazırlamaya başladığımızda yazdığımız ilk parça ‘Waste Of Time’ adlı bir parçaydı. “İşte bu” filan dedik ama sonra albüme bile koymadık. İkinci albümü yaparken nasıl bir çizgide olacağına dair bir fikrimiz vardı zaten ama biraz o fikirden de sapmış olduk. Yani kendiliğinden organik olarak başka bir yere gitti.
Mira için yaptığımız röportajda popüler müzikte Hande Yener gibi isimlerin modern elektronik sound’ları kullandığını konuşmuştuk.
Tan: Hande Yener var, Ayşe Hatun Önal var. Hande Yener’in melodilerine bayılıyorum, çok güzel vokal melodileri kullanıyor her zaman. ‘Kalbe Ben’i de çok seviyorum. Ama yine de müzik yapma biçimi olarak Kim Ki O daha yakın bize.
Deniz: Bugünkü pop müziğine baktığımızda çok over-produced sound’lar var, müziği basmak, sıkıştırmak filan. Artık öyle müzik dinlemekten sıkıldım. O yüzden bu albümdeki dağınık ve pis sound’u çok daha fazla sevdik biz.

Çetin Cem YILMAZ & İpek ATCAN
Blue Jean - Nisan 2009

Hiç yorum yok: